24 Şubat 2018 Cumartesi

elveda



sana bütün kelimelerimi tükettim,
şimdi ölüm gibi soğuk,
gece gibi üşüyen sükunete gebe kalmış
bomboş,
öylece susuyorum.

demin farkettim
su olsam dolar taşar,
gemi olsan seni çağıran bu kıyıda,
yılda bir sefer bir mevsim seni yaşar
bu ıhlamur kokan,
yağmura yakışan adam.

sana bütün kelimelerimi tükettim
ve susuyorum ya hemen – hemen..
ödünc alınmaz ki duygular,
yaşım hırsız yaşı değil hem,
ayıp olur sevgilim.

mahşer ateşe inanır ben aşka,
bu ayrılığın yolu yok mu başka? –
acıtmasın bu denli
götürmesin getirdiklerini.
– bari bir tutam hiss bıraksın arkadaşca...

kandırdın kalpsizce kalbin var diye.
sen, kadın!
yüreğini sormadık ki biz,
ya biz anlatamamışız,
ya sen bizi yanlış anladın.

sana bütün içkilerimi tükettim
bu odanın zifiri karanlığında
yağmurlu gecelerde,
pencere kuytusuna gizlendim.
bazen barın arkasında,
barmenin tesellisinde...
işte dilendim.

ve sana bütün kelimelerimi tükettim!
bazı şarkıları ben yazdım sevdiğin.
ağıtlarda var tabii,
şiirler – okusaydın seveceğin...
şimdi son sigarayı yaktım,
bittiğinde biteceğin.
çekip gideceğim
bu evin önü, balkon altı...
birde bir kaç veda bıraktım
duvarların dibine,
adıma elveda diyebileceğin.

Elcan Hidayet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Neyin neysiyle konuştuğunuzu unutun